ÇOCUKLARDA YEMEK SEÇME
Bebeklerde tat
duyusu anne karnında gelişmeye başlar. Anne sütü ve ek besinlere geçilmesi ile
birlikte dil üzerindeki tat hücreleri daha çok zenginleşmeye başlar. Beslenme
sorunlarının oluşmasında bebeklik çağından itibaren annenin bebeğe yaklaşımı
(sevgi, birlikte zaman geçirme iletişim vb) ve anne sütünün düzensiz alınması
büyük etki gösterir. Ek besinlere geçilmesi ile birlikte besinlerin
karışım halinde verilmesi bebeğin, besinlerin tadını ayrı ayrı almasına engel
olduğu için yemek seçmesine neden olabilir. Çocuğun her tadı alması
sağlanmalıdır
Ek
besinlere geçildikten sonra çocuğun beslenme alışkanlıklarının temelinin
atıldığı dönem de başlamış olur. Ailenin beslenme tarzı da çocuğun
alışkanlıklarını etkilemektedir. 1 yaşından sonra çocuk aile ile birlikte
sofraya oturmalıdır.
Yemekler
çeşitlendirilerek çocuğun farklı besinlerin tadını alması sağlanmalıdır. 2 yaşından sonra çocuk çok sevdiği şeyleri
sürekli yeme eğilimi gösterir ve diğer besinleri ayırmaya başlar ( makarna
patates kızartması
pilav
vs. )
Çocuklarda
yemek seçme fizyolojik olarak tadını beğenmemesi ile birlikte ailenin dikkatini
çekme veya kızgınlık belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. Sabırla ve şefkatle
çocuğa yaklaşmaya devam edilip, altında yatan psikolojik nedenlerle ile ilgili
pedagog ve pediatri uzmanlarından yardım alınmalıdır.
Okul
çağından itibaren öğretmen ve arkadaşlık ilişkileri de çocuğun yeme davranışını
etkiyebilir. Çocuk çoğu kez aileden çok öğretmenin sözünü dinleyebilir ve onu
rol model olarak alabilir. Öğretmen bu durumda beslenme eğitimini de
önemsemelidir ; örnek olarak mevsim sebzeleri nelerdir, sağlıklı
beslenmenin vücudumuz için neden önemlidir gibi eğitimleri de öğrencilere
vermelidir. Ayrıca okuldaki kantinler ve yemekhane mutlaka sağlıklı beslenmeye
uygun hale getirilmeli, çocukların aralarda atıştırmalar yerine daha sağlıklı
tercihler de bulunmasını (meyve,süt, ayran vb) sağlamalılardır.
Çocuğun
yemek seçme problemini ortadan kaldırmak veya hafifletmek için aileler de
birkaç noktaya dikkat edebilir.
Örneğin;
Eğer
sebze yemiyorsa sevdiği yemeklere,
çorbalara,köftelere rendelenmiş sebze eklenebilir bu şekilde çocuk farketmeden
tüketmesi sağlanabilir. Bu sebzeleri sevdiği yemeklere çocuğun seveceği şekilde
süsleme olarak kullanabilir. Sebzeleri
farklı şekillerde pişirerek de yardımcı olabiliriz; ıspanak yemeği yerine
fırında ıspanak mücver gibi..
Süt
tüketmiyorsa çocuğun ilgisini çekecek renkli bardaklar kullanılabilir, içine
kakao, bal, tarçın ilave ederek tadı değiştirilebilir veya yoğurt tüketimine
ağırlık verilebilir.
Et
tüketmiyorsa, köfte şeklinde ,makarna üzerine kıymalı sos olarak veya
dolmaların çorbalarında içinde de tükettirilebilir.
Balık
tüketmiyorsa, balık köftesi yapılabilir.
Yemekten
önce çocuğa atıştırmalık ( cips, çikolata vb) besin verilmemelidir. Çocuğun
sofraya aç oturulması sağlanmalıdır.
Eğer
çocuk bir besini tüketmeyi reddetti ise, başka bir besin tükettirilmeye
çalışılmamalı ve sonraki öğüne kadar herhangi bir besin verilmemelidir. Ailede
herkes çocuğa karşı tutarlı bir tutum içerisinde olmalıdır. Yemek yemediği için
anne kızıyor, baba olsun başka bir şey tarzı bir yaklaşım doğru olmayacaktır.
Çocuğun
yemek porsiyonlar fazla miktarda tutulmamalıdır, miktarlar çocuğun gereksinimi
kadar olmalıdır. Çoğu annede çocuğum ya aç kalırsa endişesi birlikte fazla miktarda besin tükkettirme
eğilimi olmaktadır. Bu da çocuğun yemekten uzaklaşmasına neden olabilir.
Çocuğun
yemeği kendisinin yemesine izin verilmelidir.
Tadına bakmasına izin verip ve teşvik edici davranılmalı ve küçük adımlar
beklenmelidir. İlk seferde sevmediği bir besinin tüm porsiyonunu bitirmesi için
ısrar edilmemelidir.
Çikolata vb besinler ödül olarak
kullanılmamalı bunun yanında sevmediği besinler asla ceza olarak
kullanılmamalıdır.
Sofrada
çok uzun süre kalınmamalıdır. Yemek yemiyorsa belli süre sonra tabağı masadan
kaldırın. İnatla ve baskıyla çocuğun üzerine gidilmemesi gereklidir. Amaç
çocuğa yemeğin belirli saatlerde ve düzende tüketilmesi gereken bir alışkanlık
olduğunu öğretmektir. arkasından koşulup tüketmediği besini yemesi için ısrarcı
olunmamalı ve bir sonraki sofra düzenine kadar acıkması beklenilmelidirAcıkan
çocuk yemek yemek isteği duyacak ve bir sonraki öğünde tüketimlerini
arttıracaktır. Yapılan çalışmalarda beslenme bozukluğu yaşayan çocukların
ailelerinde ısrarcı ve sürekli yemek yemesi üzerinde durması gözlenmiştir.
Çocuğun
yemek hazırlarken katılımını sağlamak, alışveriş yaparken fikirlerine başvurmak
yemek yemeği daha çekici hale getirebilir.
Yemek masasında ona özel renkli çatal kaşık ve
tabak kullanımı ilgisini çekebilir.
Yemek
seçme çocukta fiziksel gelişimini etkileyeme başladıysa ve bir alışkanlık
haline geldiyse üzerinde mutlaka durulmalı ve sağlık uzmanlarından (pediatri
uzmanı, beslenme uzmanı ve pedagog)
yardım alınmalıdır.